Ekim 16, 2009

KEDİ DİLLİ PASTAM

Tadına bakınca yalancı profiterol diyesim geldi adeta hem de sakızlı...
:)
Malzemeler :
1 paket kedi dili bisküvi
Çikolatalı sos
Sakızlı muhallebi
Hazırlanışı :
Oldukça pratik, eğer hazır puding ve çikolata soso kullanmak istiyorsanız oldukça da kolay.
Kedi dilini bir borcama diziyoruz, üzerine hazırladığımız ılınmış muhallebiyi yayıp bir kat daha kedi dili ve muhallebi ile kaplıyoruz, en üstüne çikolata sosunu döküp soğutuyoruz
hepsi bu
isterseniz içine muz veya meyveler katabilirsiniz.
Sakızlı muhallebi tarifi :
5 bardak süt
3 çorba kaşığı tereyağı veya margarin (ben margarin hiç kullanmıyorum...)
1 kahve fincanı un
1.5 bardak toz şeker
1 paket damla sakızı
Yapılışı;
Geniş bir tencerede yağı erittikten sonra unu tencereye katın. Sürekli karıştırarak kavurun. Soğuk sütü yavaş yavaş ekleyin. Koyulaşana kadar karıştırdıktan sonra şekeri ekleyin. Sakızı tencereye koyun. Oluşan karışımı 15-20 dakika kadar mikser ile çırpın.
Kakaolu Sos Tarifi :
2 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı kakao ( renk vermezse daha fazla koyabilirsiniz)
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı su
Bütün malzemeleri orta ateşte koyulaşana dek karıştırıyoruz.
:)
Afiyet olsunnn...

Chocolate & salted butter caramel mousse walnut brownies

ease: 3.5/5.
prep time: 45mins to get brownie cooked.
cooking time: 3 hours. (includes cooling time)
total: 3 hours & 45mins.
taste: 4/5.
They look nothing like the lovely Tartlette's but they still tasted fab.The ganache is as silky and dark as a ganache can be, it melts instantly and envelops everything in a dark sharpness.The caramel mousse dissolves instantly on your tongue, with a deep bitterness, mine made all the more bitter because of my use of dark chocolate, I could not taste the salt unfortunately.My favourite layer, the walnut brownie base, has a large soft crumb, more cake-like in its adhesiveness but with a definite 'fudge-like' quality. It is the sweetest component for me and along with the dotted walnuts it helps to soften the other bitter layers. Upon eating, the ganache and mousse meld into each other before yielding to the friendly brownie beneath.Alterations I made:
I used dark chocolate throughout (had no milk chocolate to use for the mousse darn it).
I cooked my brownie for just under 30mins.would I make it again: No - multi-component desserts stress me out and they have to be a 5 for me to make it again

Ekim 15, 2009

Raw Food


EN SEVDİĞİNİZ YEMEK HANGİSİDİR?
İçi karnabaharla doldurulmuş pişmemiş dolma ya da sarma? Yahut avokadolu çiğ ıspanak çorbası? Sizin için bunlar bir şey ifade etmiyor hatta bir "yemek" gibi bile durmuyorsa o zaman henüz "canlı yiyecek" akımıyla tanışmadınız!
Yani öldürülmemiş (117 Fahrenayt ya da 47 derecede ölüyorlar) ve işlemden geçmemiş olmaları gerekiyor. Yalnızca o zaman vücudunuz için gereken enzimleri alabiliyorsunuz. Zaten canlı beslenmenin ilk öğretilerinden biri aynen şöyle: "Çiğ sebzeler enzim bakımından zengindir ve sindirimin gerçekleşmesinde önemli rol oynar." Finlandiya Kuopio Üniversitesi`nde yapılan bir araştırmaya göre ham besinler içerdikleri bakteri ve enzimler sayesinde vücudun toksinlerden arınmasını sağlıyor. Bu sayede özellikle kolon kanseri riskini azaltıyor. 1996 yılında British Medical Journal`da yayımlanan bir makaleye göreyse taze meyvelerin de dahil olduğu diyet programı kalp krizi riskini yüzde 24 azaltıyor.











Canlı Beslenmenin Tarihi...


Milattan önce 500 lü yıllarda Yunan mitolojisinde Pythagoras’ın sağlıklı bir beden ve zinde bir zihin için etrafındaki herkese canlı sebzeler yediriyormuş. Ünlü bilim adamı Hippocrates’te (ilacı bulan kişi) vejetaryen ve canlı ağırlıklı bir beslenme uyguluyor ve herkese bunu tavsiye ediyormuş. Socrates, Plato, Aristotle hepsi vejetaryen ağırlıklı beslenen kişiler. Asya kökenli milletler ve özellikle Çin yüzyıllardır sıcak-soğuk, çiğ-pişmiş yemek dengesini koruyarak bedendeki yin-yang dengesini koruyan bir beslenme uyguluyor. Bugün ki bilimsel veriler ile baktığımızda görüyoruz ki aslında onların tek yaptığı asit ve baz dengesini korumak. Buradan da anlaşılacağı gibi insan sağlığı için en önemli etkenlerden biri bedenin baz dengesi.

Canlı gıda ekolü Amerika’da çok uzun yıllar önce başladı. Graham unlarının yaratıcısı Sylvester Graham 1820li yıllarda vejetaryen ve canlı ağırlıklı bir beslenmenin ilk savunucularından. Ancak o yıllarda bu durum doktorları, kasapları, hayvan yetiştiricileri tehdit ettiği için çalışmaları durduruldu. O öldükten sonra onun takipçileri kendilerine Grahamites adı vererek bu konuda birçok kitap yazdılar. Hemen hemen aynı zamanlarda canlı gıdayı Almanlar da savunmaya başladı. 1934te ise Kalifornia’da ilk sağlıklı yaşam marketi açıldı. Sonra 1917’de John ve Vera Richter bir çift Los Eutropheon adlı ilk Yunan ağırlıklı canlı yemek restoranını açtılar. Daha sonra Vera bu konuda iki kitap yazdı. Nature the Healer (1936) ve Cook-Less Book (1925). Bu konuda yemek tariflerinin bulundupu ilk kitap.

Günümüzde bu konuda en iyi bilinen isimlerden biri Ann Wigmore. Bu bayan wheatgrass suyu (buğday çimi) içerek kanseri yendi. Sonrasında ise 1963 yılında Boston’da Hippocrates Health Institute adlı bir merkez kurdu. Hippocrates daha sonra Florida’ya taşındı ve şu an dünyanın birçok yerinde yaygın bir zinciri var.

Bugün bunun gibi dünyanın birçok yerinde birçok canlı yiyecekle iyileşme merkezi var. Örneğin Arizona’daki Tree of Life Rejuvenation Center. Örneğin Brenda Cobb`un Atlanta’daki Living Foods Institute adlı merkezi. Örneğin Kalifornia ve Teksas’ta bulunan (Bence Kalifornia’daki dünyanın en iyi arınma merkezlerinden biri!) Robert Morse`un yine Florida’daki Gods Herbs isimli merkezi. Sonra Carolina’daki Hallelujah Acres. Bunlar benim bildiklerim. Eminim daha birçok bu şekilde arınma merkezi vardır..

Şu anda bende kurslarımda ‘raw food’ yemek tarifleri veriyor, pişirmeden pişmiş yemekler kadar lezzetli yemekleri nasıl hazırlayabileceğiniz hakkında bilgiler veriyorum. Aynı zamanda bu konuda bir kitap üzerinde çalışıyorum. Canlı gıdaları sıkıcı bulunlar bir daha düşünün çünkü pişirmeden, aynı lezzeti alabileceğiniz şekilde raw lazanya, raw çikoatalı pie, raw taco, raw burger, hepsini yapmak mümkün! Benim hayattaki en favori yiyeceklerim ise raw cipsler ve krakerler. (Krakerleri filizlenmiş besinlerle yapıyorum, un falan içermiyor ve inanılmaz lezzetli!)

Enzimler ve yaşayan gıdalar

Enzimlerin en önemli özelliği bedenimizin ‘’emici’’ mekanizması oluşu. Enzimler olmasaydı hiçbirimiz uzun yaşayamazdık. Çünkü enzimler bedenimizin ve beynimizin güçlü bir şekilde çalışmasını sağlar.

Bedenlerimiz milyarlarca enzimi milyarlarca değişik şekilde çalıştıran mekanizmalar. Kanımızda bulunan bir enzim molekülü beş milyon hidrojen peroksit molekülünü 60 saniye içinde su ve oksijene dönüştürebilir! Bağırsaklarımızda bulunan enzimler ise kendi ağırlıklarının milyon katı büyüklüğündeki yağ ve şekeri ayrıştırabilecek kapasitede.

Enzim eksikliği leukemia adı verilen rahatsızlığın ve nezleden kansere ve aids’e kadar bilinen ve bilinmeyen birçok hastalığın başlıca oluşma sebebi.

Ünlü ‘’Rockefeller Institute’’ alerji ve alerjik astım üzerine uzun yıllardır yaptığı araştırmalar sonucunda tüm bu rahatsızlıkların enzim eksikliğinden kaynaklanıyor olduğunu buldu. ‘’Elastin’’ denilen enzim damarların elastikiyetinden sorumlu olan ve eyeteri kadar sahip olduğumuzda Parkinson hastalığının oluşmasını imkansız kılan bir enzim. Bugün özellikle Amerika’da bununla ilgili araştırma ve gerçek yaşam öyküleri ile karşılaşmanız mümkün.

Enzimlerin bir başka önemli özelliği ise bedenimizin demir üretmesine katkıda bulunmaları. Demir ise bedenimizdeki milyarlarca deri dokusuna ve beyin hücrelerimize oksijen taşıyan ana element. Birçok kişinin sadece ağırlıklı olarak pişmiş gıdalar ile beslenmesi sebebi ile kemik dokusunda eksilmeler var.

Raw Food- canlı gıdalar ile beslenme bir ekol.. Canlı gıdalarla yapılan gurme yemekler pişirilmiş olanlara göre çok daha lezzetli ve doyurucu.. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz en yakın Raw Food yemek kursuna katılabilirsiniz..

RAW FOOD - ÇİĞ YEMEK AKIMI

Çiğ sebze yemeyi gerektiren, dünyada restoranları bulunan Raw Food akımı Türkiye'ye geldi. Besinlerin 47 santigrat derecede pişirildiğinde besin değerinin kaybolduğuna inanılan akımın temsilcileri, sebzeleri pişirmeden tüketiyor. Et yemeyen Raw Foodistler, böylece aynı zamanda vejetaryen oluyor. Pişmemiş gıdayla beslenenler daha canlı ve zinde olduklarına inanıyor.

Uma Thurman, Demi Moore da böyle besleniyor
Yapılan araştırmalar da raw food akımcılarını destekliyor. Pişmemiş sebzelerin içerdikleri bakteri ve enzimlerin vücudu toksinlerden arındırdığı da biliniyor. Türk mutfağı düşkünlerinin pek fazla rağbet etmeyebileceği raw food akımı Uma Thurman, Demi Moore ve Natalie Portman'ın da yaşam felsefesi haline geldi.

Sebze ve etler neye seçiliyor, nasıl tüketiliyor?
Raw foodistler bütün sebze ve meyveleri, filizleri, tohum, yemiş ve deniz sebzeleri ve işlenmemiş bütün her şeyi yiyor. Dolayısıyla paketlenmiş, kavanozlara doldurulmuş, şişelenmiş tüm gıdalardan uzak duruyorlar.

Raw food akımına uygun beslenen Nevşah Fidan'dan iki raw food tarzı yemek tarifi

Kremalı Ispanak Çorbası
10 yaprak ıspanak, yarım avakado, sevdiğiniz baharatlardan az bir miktar, tuz, iki bardak su

Ispanak yapraklarını ve avakadoyu iyice yıkadıktan sonra, üzerine iki bardak suyu ilave ederek blenderdan geçirin. Yeteri kadar tuz ve baharatları ilave ederek servis edin.

Coleslaw Salatası
3 adet havuç, 1/2 kırmızı lahana, 1/2 beyaz lahana, 10 adet ceviz, yarım çay bardağı zeytinyağı, tuz, baharatlar
Havuç, kırmızı ve beyaz lahanayı yıkayın. Havuçları rendeleyin. Kırmızı ve beyaz lahanayı kıyın ve blenderdan geçirin. Bir gece çnceden suda bekletilen cevizlerin zarlarını soyun ve blenderdan geçirin. Zeytinyağı, tuz ve baharatları ekledikten sonra tüm malzemeyi karıştırıp servis yapın.

TARÇIN RÜYASI


Malzemeler:
1 çay bardağı irmik
1 paket margarin (eritilmiş)
1.5 çay bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 yemek kaşığı toz tarçın
yarım su bardağı şeker
alabildiği kadar un
Üzeri için : irmik.
Şerbeti için 3.5 su bardağı şeker
3.5 su bardağı su.

Hazırlanışı:
Derin bir kaba eritilmiş ılık margarini, irmiği ve sütü koyup karıştıralım. Şeker ve kabartma tozunu da ilave edip karıştırmaya devam edelim. Unu azar azar katarak kulak memesi kıvamında bir hamur elde edelim. Hamurumuz yeterli yumuşaklığa gelince tarçını da ilave edip yoğuralım ve dinlenmeye bırakalım. Yarım saat hamurumuzun üzeri örtülü olarak dinlendirelim. Hamurumuzdan mandalina büyüklüğünde ya da daha küçük isterseniz daha ufak olarak parçalar koparıp yuvarlayalım. Top gibi olunca iki avcumuzun ortasıyla hafif bastırıp yassı bir şekil verelim. İrmiğe bulayıp, yağlanmış tepsiye dizip 170 dereceli fırında kızarana kadar pişirelim. Tatlımız fırından çıkana kadar şerbetimizi kaynatalım. Şerbet sıcak tatlı hafif sıcakken şerbeti tatlıya dökelim. İkisinden birinin mutlaka sıcak olması gerekli. Bir diğeri hafif sıcak yani ılık olabilir. Tatlının içerisinde irmik bulunduğu için şerbet sıcak olmalı. Tatlı şerbetini çektikten sonra tatlıyı servis yapabiliriz. Afiyet olsun.
M.T.’nin Dokunuşu: Tarçınlı tatlıyı yaparken tarçını atmadan önce hamuru ikiye bölüp, bir kısmına tarçın katıp, diğer kısmını sade bırakıp merdaneyle her ikisini de ayrı ayrı açıp üst üste koyarak iki kat halinde merdaneyle hafif basıtırıp bir kalıp ya da bıçakla keserk şekillendirebilirsiniz.

Ekim 14, 2009

ARMUT TATLISI


Gerekli Malzemeler:
-dilediğiniz sayıda armut
-armut sayısı x 2 yemek kaşığı tozşeker
-karanfil
-kürdan ucu kadar kırmızı gıda boyası (isteğe bağlı)
-kremşanti ya da kaymak
-ceviz

Yapımı son derece basit. Armutları yıkayıp soyup, saplı kısmından kafa tarafını biraz kesip, kabak oyacağı ile ortasını çıkarıyoruz. Ama dibini delmemeye özen gösteriyoruz. Daha sonra tencereye armutları diziyoruz. Armutların içindeki boşluklara birer kaşık tozşekeri, etrafına ve çevresine de yine birer kaşık tozşeker döküyoruz. Daha sonra üzerini örtecek kadar su koyuyoruz ama suyu eklemeden önce ayrı bir kapta çok az gıda boyası ile renklendirmemiz gerekiyor. Gerçi ben illa kırmızı olsun istediğim için böyle yaptım hiç boya koymadan da pişirmek mümkün. Aralara karanfil serpiştirip, ocağın altını yakıyoruz. Orta ateşte armutlar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Soğumaya alıyoruz. Bu sırada kremşantiyi hazırlyoruz. Ben elimin altında kremşanti olduğu için böyle yaptım isteyen kaymak ya da dondurma da koyabilir. Armutlar soğuyunca içlerine ceviz serpiştirip üzerine krem şanti sıkıyoruz. apaklarını kapatıp servise hazır hale getirmiş oluyoruz. Son derece basit, pratik ve leziz bir tatlı, afiyet şeker olsun.

Ekim 11, 2009

BUGÜNKÜ YEMEK MENÜM

Bugün akşama yaptığım menüm şöyle :)


Ev yapımı Turşu :
Salatalık, havuç, fasulye, dereotu ve şekerli alman turşusu tadında 1 hafta önce kurduğum turşumuz...



Pazı dolması (etli):
tarçınlı, kuş üzümlü ekşili...
tabiki olmazsa olmaz yoğurt

Sezar soslu salata:
kereviz sapı, roka, taze soğan, reyhan, fesleğen, dereotu, cherry domates ve radiccio ile...

Ananas suyu

Ev yapımı tiramisu...kahveli likörlü
onu da dün yapmıştım iyice dinlenip soğumuş dolapta, nefis olmuş...yanına da şekersiz çay ile yemek üstü keyfimiz...


The House Café 3 Mantarlı Pizza


1 adet PİZZA HAMURU
150 gr RENDE MOZARELLA PEYNIRI
12 gr PARMESAN PEYNIRI
7 gr TAZE BIBERIYE
180 gr PATLICAN
30 gr KESTANE MANTARI
30 gr ISTIRIDYE MANTARI
30 gr PORCINI MIX PIZZA
15 gr SIZMA ZEYTİNYAGI
5 gr SARIMSAK
5 gr TUZ
5 gr KARABIBER TANE
10 gr YEMEKLIK BEYAZ SARAP

Patlıcanlar közlenir.
Mantarlar bir tavada beyaz şarapla sotelenir.
Hamur açılır ve üzerine mozarella peyniri, parmesan peyniri, közlenmiş patlıcan, sotelenmiş mantarlar ve biberiye konulur.


350 C Pizza fırınında 4 dakika pişirilir.

Cevizli Taze İncir Tatlısı


Ege tatlısı olduğunu yeni öğrendiğim ama yıllardır yaptığım harika bir tatlısı… Ege yöresinde taze cevizle yapıldığını da söylemeden geçemedim.

Malzemeler:
500 gram taze incir
1 su bardağı toz şeker
1 adet limon kabuğu rendesi
1 çay bardağı dövülmüç ceviziçi
1 çay kaşığı tarçın
1 çay bardağı su
Hazırlanışı:
İncirlerin sap kısımlarını yıkadıktan sonra keselim. 1 çay kaşığıyla içlerini oaylım. Çıkardığımız içleri bir tabağa alalım. Oyduğumuz incirleri sıkı sıkı borcam bir tepsiye dizelim.Ayırdığımız içe limon kabuğu rendesi, tarçın ceviziçini ve 2 tatlı kaşığı toz şekeri katıp karıştıralım. Hazırladığımız içi incirlerin içine çay kaşığı yardımıyla koyalım. İncirlerin tamamını dolduralım bu içle. Geriye kalan su ve şekeri kaynatıp 5 dakika borcamın kenarından incirlerin içine döküyoruz. Bunu yaparken üstten değil alttan yavaş yavaş kenardan yapmaya dikkat edelim ki incirlerin içi boşalmasın. 180 dereceli fırında en alt kısımda yarım saat pişirelim. Fırından çıkrdıktan sonra ılıyana kadar bekletelim. Ilıdıktan sonra tepsiyle buzdolabına yerleştirelim ve iyice soğumasını sağlayalım. Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serperek serviz yapabilirsiniz. Afiyet olsun.

Cevizli taze incir tatlımızı krem şantiyle de süsleyerek servis yapabilirsiniz

Hibeş


Malzemeler:
1 su bardağı tahin2 limon suyu
Yarım kahve fincanı zeytinyağ
2 kahve kaşığı kimyon
3 diş sarımsak
1 kahve kaşığı tuz
1 kahve kaşığı acı kırmızı biber
1 su bardağı dövülmüş ceviz içi.
Hazırlanışı:
Sarmısağı soyup iyice ezelim. Tahin, limon suyu, zeytinyağı, kimyon, tuz, acı kırmızı(pul ) biber ve ceviz içini de sarmısağa katıp iyice karıştıralım. Damak tadımıza göre limon suyu ve kimyon biraz daha ekleyebiliriz. Hibeşimizi 1 saat kadar dinlendirip servis yapmadan önce tekrar iyice karıştıralım ve servis tabaklarına yayalım. Afiyet olsun.
M.T.’nin Dokunuşu: Hibeşi meze olarak kullanabileceğiniz gibi 1 yemek kaşığı hibeşi az yağla kavurup üzerine yumurta kırarak da kullanabilirsiniz. Şiddetle tavsiye ediyorum Üzerine maydanoz doğrayıp serpiştirerek de servis yapabilirsiniz. Turşu, zeytin ve biraz susamla da süslenebilir. Bir de hibeşi yaparken acı Gaziantep biber salçası ya da pul biberi kullanmanızı öneririm

Experimental Food: Bademli Elmalı Hoşaf

Experimental Food: Bademli Elmalı Hoşaf

Bademli Elmalı Hoşaf


Malzemeler:
1 su bardağı çekirdeksiz kuru üzüm
1 su bardağı kuru siyah üzüm
3 adet orta boy elma
1 çay bardağı badem içi
yarım su bardağı şeker
yarım litre su

Hazırlanışı:
Üzümleri iyice yıkayıp tencereye alalım üzerine suyumuzu ilave edip kaynamaya bırakalım. Üzümler biraz açılınca soyup ince ince dilimlediğimiz elmaları da ekleyelim. 20 dakika kadar kısık ateşte kaynadıktan sonra şeker ve bademi de ekleyip tekrar bir 15 dakika daha kaynatalım. Soğuyunca servis yapalım. Afiyet olsun.

CEVİZLİ ELMA TATLISI


Malzemeler:
6 adet orta boy elma
1 su bardağı ceviz içi
1 tatlı kaşığı tarçın
1 paket toz şanti
1 su bardağı soğuk süt
2 su bardağı şeker
3 su bardağı su.

Hazırlanışı:
Elmaları yıkayıp ince ince soyalım. Sap kısmından küçük kapak gibi incecik keselim. İçini bi kaşık sapı ya da dolma oyacağı yardımıyla oyalım. Oyduğumuz elmalar kızarmasın diye derin bir kapta limonlu soğuk bir su yapalım ve soyup oyduğumuz elmaları onun içerisinde bekletelim. Şeker ve suyu bir tencereye koyup kaynamaya bırakalım. Kaynamaya başlayınca oyduğumuz elmaları şerbetin içerisine atalım ve tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte kaynamaya bırakalım. 45 dakika kadar kısık ateşte elmalar haşlanınca elmaları şerbetten çıkarıp soğutalım. Elmalar soğurken şantiyi bir bardak sütle çırpıp buzdolabında soğutalım. Elmaların içerisine tatlı kaşığı yardımıyla tarçınla harmanlanmış ceviz içi dolduralım. Çok koymayalım çünkü şanti de koyacağımız için elmaların içerisinde boşluk kalsın. Elmaların içerisine şantiyi de sıkıp servis tabağına alıp biraz daha soğuması için buz dolabına koyalım. Servis yaparken üzerine ekstradan cevizi içi serpebilirsiniz. (Soğuk olarak servis yapınız). Afiyet olsun.
M.T.’nin Dokunuşu: Elma tatlısının içerisine küçük bir elmayı rendeleyip az şeker ve cevizle tavada kavurup elmaların içerisini bu şekilde de doldurabilirsiniz. Elmaları kaynatırken 5-6 tane karanfil atabilirsiniz. Çok nefis bir kokusu oluyor